17 Nisan 2010 Cumartesi

Mutluluk Çıpaları


Bir eğitimde dinlemiş ve aklımın bir köşesine kazımıştım.

Hepimizin gergin ve stresli olduğu zamanlarımız var ne yazık ki. İşte böyle gerginlik anlarında, ortamdan uzaklaşmak ve stresi üzerimizden atmak için, bir "mutluluk çıpası" atıyoruz beynimizin içinde.

Mutlu olduğumuz bir anı düşünüp, o ana, o anda hissettiklerimize odaklanıyor ve o anı yeniden yaşayarak üzerimizdeki mutsuzluğu "hooop" atıveriyoruz.

Küçücük bir koydayım, kumsala minik dalgalar vuruyor, arkamda yüksek dağlar, önümde masmavi bir deniz var. Havlum kumların üzerinde yatıyor. Normalde şezlong olmadan kumda yatmayı hiç sevmem ama o gün çok seviyorum. Suya ayaklarımı sokuyorum, serin serin. Saat akşamüzeri 17:30, aylardan Temmuz, hangi gün olduğu önemli değil, tatildeyim ve bütün günler benim için aynı. O küçücük kumsalın bir ucundan diğer ucuna yürüyorum ayaklarımı suya sokarak. Kumsalda yalnızım, kimsecikler yok.

Her şeyi geride bırakıyorum, günlük yaşamın koşturmacasından, sevdiğim ve sevmediğim tüm insanlardan uzaklaşıyorum. Ohh mis gibi, canlanıyorum.

İşte benim en büyük mutluluk çıpam bu.
Tüm bu çıpanın yanısıra her daim hatırlamaya çalışıyorum: "Mutluluk, mutlu olmak isteyenindir"

4 yorum:

Sinem Ergun dedi ki...

Bu gerçekten çok güzel ve etkili bir yöntemdir. Uykuya geçerkende çok kullanırım ben. Bunun yanısıra ayakucundan başlayarak tüm kasları akıldan geçirerek serbest bırakınca nekadar çok kastığınıda farke diyor insan. Gün içinde kendimizi unutup gitmemeliyiz, bazen zihinsel mola şart..

ali zafer sapci dedi ki...

Yazınızı severek okudum. Teşekkürler.

asmabahce dedi ki...

aa sanat notları da kullanıyormuş bu yöntemi, ben böyle yöntemlerin hep ilk başlarda kullanılıp sonralarda unutulduğunu düşünüyorum:)) demek ki unutmayanlar da varmış, ben de deniycem o zaman

Bero dedi ki...

Sinem, ben de geçenlerde kas gevşetmeyi denedim, haklısın, öyle bir kasmışım ki.

Alizafersapçı, ben teşekkür ederim.

Asmabahçe, bunaldığın zamanlarda fırsat yaratıp denemeni öneririm.