13 Nisan 2010 Salı

Bağdat Caddesi- Nam'ı Değer "Cadde"


5 yaşındayken Teşvikiye'den Göztepe'ye taşınmışız. O gün bugündür yarıçapı 500 metre olan bir alana yayılmış çeşitli evlerde yaşamım geçti.

Bu durum beni hem üzüyor (farklı şehirlerde yaşamış arkadaşlarıma özeniyorum), hem de mutlu ediyor (aynı yerde doğup büyüyünce çocukluktan beri kurulan dostluklar kopmuyor).

Malumunuz, bu semtlerin Bağdat Caddesi dolaylarında olması nedeniyle tüm gençlik yıllarım Cadde'de geçti. Hiçbir zaman "Caddeci gençlik" diye nitelendirilen tarz bir kişi olmasam da, Cadde'yi hep sevdim, hala da severim. Anadolu Yakası'nda Cadde ve Sahil ikilisinden başka gidecek bir yer yok benim gözümde. Bu nedenle karşıya geçmiyorsam, ya Cadde'deyim, ya da Sahil'de.

Cadde ile ilgili ilk anılarım Kristal Büfe'de başlıyor. Ananemle gittiğimiz Kristal Büfe'nin nefis hamburgerlerinin tadı hala aklımdadır. Şimdi orası Starbucks oldu ve full'ün full'ü şeklinde.

Şaşkınbakkal'da şimdi sahte parfümler satan dükkan ise, eskiden çocuk kıyafetlerimizi satın aldığımız yerdi (adını unuttum ne yazık ki).

İlk defa 15 yaşındayken Cadde'ye yalnız başıma inmiştim. Annem biraz disiplinli olduğu için, o yaşa kadar kendi başıma gezemezdim.

Lise yıllarında benim için en star kafe, Erenköy'deki "Cafe Kikka" idi. Henüz bizim için yeni bir kavram olan Capuccino ile orada tanışmıştım. Tabi Cadde'nin temel direklerinden olan Cafe Cadde'yi de unutmamak gerekir.

Şaşkınbakkal Mc Donald's açılınca ne kadar da sevinmiştik.

Üniversite'nin ilk yıllarında ise en çok takıldığımız mekan Schlotsky's idi. Kırıntı'nın açılışı ise bizi bayağı heyecanlandırmıştı.

Sonraki dönemlerde cins cins kafeler ve restoranlar ardı ardına açıldı, kimileri kapandı, kimileri ise hala yaşıyor.

Şu anda Cadde'de yok yok. En son Kicthenette'in açılacağını gördüm. Bu arada her mekanda boy gösteren restoran zincirlerinden çok hoşlanmasam da yine de gidiyorum ve her dönemde Cadde'yi seviyorum.

4 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Sinem pastanesini hatırlar mısın Bero (ytazları dondurmasının hastası olddumuz yer) , Old English'in altındaydı sanırım , şimdiki İkbal herhalde orası.
Bir de bir zamanlar "Suat" fırtınası eserdi Caddebostan tarafındaki kıyafetçi , peehh :)

Bero dedi ki...

Sinem pastanesini hatırlayamadım.
Ama Suat'ı nasıl bilmem. 3-5 ay önce gittim de hiç beğenmedim ürünleri :)

Nesobaby dedi ki...

Biz dün akşam caddedeydik sakin (gündüze göre tabi sakin ama asla bomboş değil) miss gibi bir hava vardı . Kırıntıda güzel bir d.günü kutlaması gerçekte keyifliydi. Sen biraz geç kalmışsın biz hazırlıkta giderdik caddeye tek başına ve mc donaldsta takılırdık niyeyse hep. Bir de ambians diye bir yer vardı gece kulübü gibi ama liseli gençliğin d.günü mekanıydı :))) sahil hala vazgeçilmezlerden hatta bu haftasonu gidip paten kayayım diyorum hava güzel olursa tabi ;)

Bero dedi ki...

Annem yalnız başına gezmeme anca 15 yaşında izin vermişti, hiç sorma :)
Pek zordu o günler :)