3 Mart 2010 Çarşamba

Bazıları İçin Aşk Saplantı Mıdır?


Her insan kendine özel, bir diğerinden farklı...

Bu nedenle yaşanan aşklar da her seferinde kendine özgü ve diğerlerinden farklı.

Aşkta, kimimiz daha kararlı ve prensip sahibiyiz. Kimimiz ise daha tutkulu olduğu için mi tam emin olamıyorum ama, daha saplantılıyız.

Şu anda okumakta olduğum İnci Aral'ın Sadakat isimli son kitabı nedeniyle birkaç gündür düşünüyorum, arkadaşlarımla ve kendimle kıyaslamalar yapıyorum.

Kimimiz, birine aşık olunca o kişiden tam olarak karşılığını görmese bile, içinde hep bir yitiklik, emin olamama ve eksiklik hissetse bile kendini kandırıp "olumlu sinyaller" arıyor.
Olumlu sinyali bulduğuna emin olarak bir süre idare ediyor, sonra olan bir olay, söylenen bir söz ve yapılan bir hareket yine umutsuzluğa itiyor böylelerini. Yeni kararlar alıyor, kesin uygulayacağına emin olduğu kararlar... Sonra aşık olduğu kişiden yine bir sinyal alıyor ve umutlu aşkına yeniden başlıyor. İlişki bitse de umudu uzun süre sürüyor, saplanıp kalıyor, sağlıksız bir süreç yaşıyor.
Vazgeçemiyor, taa ki yeni biri ile karşılaşana kadar.

Kimileri ise daha gururlu belki, gerçeği görüyor ve gerekirse "bağrına taş basarak" gidiyor, geri de dönmüyor. Bu kişiler hakkında çok yorum yapamıyorum çünkü benim daha iyi anladığım ilk gruptaki kişiler oldu hep...

3 yorum:

Deniz Poyraz dedi ki...

Saplantı kelimesinden çok hoşlanmıyorum ben, yakıştıramıyorum hiç ama ben de bir okuyayım bakayım şu kitabı :))

Bero dedi ki...

Okuyup bana da görüşünü söyler misin? Kitapta yaşanan aşkı tarifleyen tek kelime saplantı degil, ama mutlaka atlanmaması gereken bir kelime bence.

Deniz Poyraz dedi ki...

haftasonu alıcağım, okuyunca söylerim tabii...