24 Ocak 2010 Pazar

Kış Mevsiminin Güzel Tatları


Kış çocuğuyum ben, yılın en kısa gününden bir gün sonra, günlerin uzamaya başladığı ilk gün doğmuşum. Ama oldum olası ilkbaharı severim, sonra da yazı.

Sonbahar hüzün verir bana, kış ise yavaşlatır.

Yağmuru sevmem, karanlık günleri sevmem, karın eridiği dönemde her yerin çamur olmasını hiç mi hiç sevmem. Karda ayağım kayar düşerim diye sevmem, yağmurda ıslanırım diye sevmem, havaların erken kararmasını da sevmem.

Tüm bunlara rağmen, kışın da sevdiğim bir çok güzelliği var.

Kış mevsiminin yağışsız, kuru soğuk günlerine bayılırım, soğuğun içimi kesmesine bayılırım. Kuru soğuğu severim özetle.

Sonra kestane severim, çıtır çıtır. Açık havada sıcacık salep içmeyi severim, bozayı severim.

Şarap içmeyi severim, konyağın genzimi yakmasını severim, şömineyi, karın lapa lapa yağışını seyretmeyi, renk renk atkı-eldiven kombinasyonlarımı severim. Evde film izlemeyi, pazar akşamları yaptığım makarnaları, kalorifere ellerimi koymayı severim.

Yine kış bastırdı, yine camdan düzenli olarak karı izliyorum, ancak bu kez farklı hislerle ve tadlarla. Bu bahar başlangıcı hayatımda bir dönüm noktası olacak. Bu kış bitince, farklı bir bahar başlayacak.

3 yorum:

Eliza Doolittle dedi ki...

Acik havada salep ozledim simdi mis tarcin...
Farkli baharin rengarenk olsun insallah :)

Nesobaby dedi ki...

:) yazının sonu beni çok etkiledi tüylerim ürperdi niyeyse :)) umarım güzel bir başlangıç olur. Kışın güzellerini güzel anlatmışsın soğuğu sevmememe rağmen artık kaçınılmaz olandan zevk almaya çalışıyoruz. Ben de güneşli be heryerin bembeyaz kar olduğu kış günlerini seviyorum :)

Bero dedi ki...

Eliza, çok teşekkür ederim. Senin baharın da Hollanda laleleri ile rengarenk gelir umarım :)
Neso, güneşli günler şahane, soguk da olsa razıyım. Karanlık ise uzak olsun.