9 Aralık 2010 Perşembe

Firarperest - Dünyayı Görmeli

Elif Şafak'ın son kitabı Firarperest'i bayılarak okuyorum. İkişer sayfalık deneme yazılarını toparlamış, herkesin kendi hayatından bir parça bulabileceği bir kitap ortaya çıkarmış, yani yine döktürmüş.

Kitapta yer alan bir hikayeden bazı alıntılar yapmak istedim, bakalım bu hikaye size bir şey çağrıştıracak mı?

Vaktiyle çocukluğumun Ankarası'nda, durmadan konuşma ve hareket etme yeteneğine sahip ama bir o kadar da ketum ve sır saklayan bir kadınlar dünyasının içindeydim. Tüm bu kadınların kendi aralarında tıkır tıkır işleyen bir iletişim ağları vardı. Ne vakit birbirleriyle haberleşmek isteseler, biz çocukları ulak olarak kullanırlardı. Vızır vızır evden eve gider gelirdi ufak ulaklar, çoğu zaman taşıdıkları mesajların anlamını idrak edemeden. "Kıymethanımteyze anneannem dedi ki o mesele öyle değilmiş".

O vakit etrafımdaki kadınlardan en çok duyduğum nasihatleri sıralasam alt alta, listenin başında "Dünyayı görmeli" lafını yerleştirmek icap ederdi heralde. "Dünyayı görmeli" derdi, mahallesinden nadiren çıkan bu kadınlar. Sorsanız, dünya mutlaka gidip görülmesi gereken bir "şeydi" nazarlarında. Ama hangi yön, tastamam neresiydi?  Hangi ülkelere giderse insan "dünya" yı görmüş sayılırdı? Zamanla anladım ki, Doğu ya da Ortadoğu "dünya"dan sayılmıyordu. Onları görmek iyi hoş da, insanı başkalaştırmıyordu.

"Avrupa görmek şart" derdi kadınlar hep bir ağızdan. "Avrupa görmüş insanın hali başka"
Avrupa görünce bir başkalık çökecekti üzerimize.

Bu kadınların çoğu tatil mefhumundan yoksundu. Kimileri olsa olsa yazları çıkardı mahalleden. Ya memlekete, ya askeri kamplara, ya memur kamplarına, ya orta bütçeli devre mülklere... Hep aynı yerlere giderlerdi hep aynı şeyleri yapmak üzere. Tatile benzemeyen bu tatillerde, kadınlar normalden üç kat daha fazla iş yapar, yabancı yerde tanıdık bir düzen kurar, üç kat fazla yorulurdu. Yorgun dönülürdü tatillerden. Zaten o kadar meraklısı değillerdi bu gitmelerin.

Esas Türkiye'nin güneyini, kuzeyini, doğusunu, batısını değil, "dünya"yı görmek lazımdı.

2 yorum:

Aslısın dedi ki...

Sırada kitap, aldım ama elimdekilerin bitmesi lazım. Tadını kaçıramam, illüstrasyonlara da bayıldım. Off canım çekti.

Bero dedi ki...

Tadına vara vara oku Aslı. Bir çok yazı çok hoş, kendinden bişeyler buluyorsun.