19 Ekim 2010 Salı

Küçük Lüks Şeyler

Bazı ufak şeyler (veya hangi açıdan baktığına bağlı olarak büyük şeyler) yaşam kalitemizi artırır, bizi bizden alır bir adım yukarı taşır. Bunlar için çok büyük paralar harcamanız gerekmez büyük olasılıkla, ama yine de edinilmesi zordur, şartların değişmesi gerekir. Mesela;

Evinin işine yakın olması: İstanbul'da doğup büyümeme rağmen, her gün ayrı şoka giriyorum. Ne büyük bir şehir burası, gidiyorsun ve bitmiyor. Gebze-Beylikdüzü arasında yaşayıp/çalışan insanlar var. İşte böyle düşününce kendimi Paul Auster'in "Son Şeyler Ülkesinde" ki gibi hissediyorum. Böyle yönetilmesi imkansız bir durumun içerisindeyiz. Ömrümüz yollarda tükeniyor, olumlu bir insansan; yolu uyuyarak , kitap okuyarak veya müzik dinleyerek geçiriyorsun ve mutlu olma gayreti içine giriyorsundur. Bu yaşam şartlarında işinle evinin arası 15 dakika sürüyorsa bil ki şanslısın. Hatta dur dur yanlış söyledim, bil ki çok şanslısın.

Evinin asansörlü olması: Her gün merdivenle 5 kat inip çıkmıyorsan, eşya taşımak senin için bir işkence değilse, sürekli Kangurum.com'dan sipariş vermek durumunda değilsen bil ki çok lüks bir hayatın var. Evet evet gerçekten lüks.

Bense bu açıdan bakınca gayet sefil bir yaşam sürüyorum, evimin işime yakın olacağı, pııttt diye asansörle yukarı çıkacağım günleri hayal ediyorum. Tabi bu konuda hiç aksiyon almıyorum o ayrı, ama gün gelip aksiyon alacağımı biliyorum, umut ediyorum

6 yorum:

Dışavurum dedi ki...

Gel seni bizim işyerine alalım Bero'cum, hem bak kahve molalarımız da bonusu olur! :)

Sinem Ergun dedi ki...

5 kat ve bebişin puseti, düşünemiyorum:)), bunu eklemeyi unutmuşsun:)
işe giderken servis kullanmak lüks ayrıca, araba kullanmak eşeklik, yaslan arkana git, ne uğraşıcan onu geç bunu kanırt, herkes sinirli zaten, birde bunu ekledim:))

Bero dedi ki...

Sedoş, iyi dedin ya, geleyim en iyisi,hem şimdi birleşme filan vardır sizin oralarda, heyecan doruktadır :)
Sinem, valla puseti aşağıda bırakıyorum ama yine de durum parlak sayılmaz, zor iş valla in çık

minimalist dedi ki...

şimdi bana kızma ama; evimle işyerimin arası 10 dakika; ve ben
1. katta oturuyorum.. ben şimdi çok çok şanslı bir insan mı oluyorum :)))

MAVİ TUTKU dedi ki...

Aslında İstanbul başlıbaşına bir stres kaynağı..ülke büyüklüğünde her çeşit insanın olduğu bir yer olması herşeyi ne hale getiriyor, ve şu boğazından başka birşeyde yok aslında.
istanbul doğma büyümeyim bir gün böyle diyeceğimi düşünemezdim ama çok bunaltır oldu bu şekir. Bir uçtan bir uca yaklaşık 150km bir şehir olurmu allah aşkına.

Bero dedi ki...

Minimalist, sen yerinde olmak istediğim kisisin :)

mavi tutku, bu nedenle sanırım en mantiklisi küçük bir cevrede yasamak. Ev-is ve gezdiğin yerlerin arası 5 km yi gecmemeli filan. Ama olamiyo iste her zaman :(