Hayatla barışık olmayan insanlar:
Çevresindeki her şeyle ve herkesle savaşan insanlar bu konumdadır. Sürekli bir memnuniyetsizlik ve doyumsuzluk yaşarlar, herkesin söylediğinden kendilerine pay çıkarıp içten içe küserler, tepki gösterirler. Başlarına bir şey geldiyse bu mutlaka karşı tarafın suçudur.
Yapmış olmak için yapan insanlar:
Hayatında yaptıkları hiçbir şeyin gerçekten değeri yoktur. O günkü koşullarla onu yapması gerektiği için yapmıştır. Evlenme yaşı gelince "evlendim" demek için evlenirler, çocuk sahibi olma yaşı gelince "çocuğum da oldu" demek için çocuk sahibi olurlar. Haftasonu gezmiş olmak için ailece yemeğe giderler, kitap okudum demek için bir kitaba bakarlar. Burada bahsettiğim "Mecbur olmanın ötesinde" bilinçaltında hissedilen bir zorunluluk hissi.
Kendini olduğundan çok üstün gören insanlar:
Bu kişilere de yazık, bunlar kendini üstün görür, çevresini ise daha aşağı. İş yaşamında sık sık karşılaşılır bu kişilerle. Gerçi ben şanslıyım, çevremde böyle insanlar çok yok, ama arasıra karşılaşmam bile sinir stres sahibi olmama yetiyor.
Sanırım bu türler dışındaki tüm insanlara kapım açık :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder